Oyun, belirli bir amaca yönelik olan veya olmayan, kurallı veya kuralsız olarak gerçekleştiren her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı insan gelişiminin fiziksel,bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişimini hızlandıran bir etkiye sahiptir. Oyunun terapi olarak kullanılabilmesi için sistematik bir yaklaşım ve bu sistematik ekolde uzmanlığını almış bir terapist gerekmektedir.
Oyun Terapisi, genellikle 2-12 yaş arasında çocuklarda uygulanabilmektedir. Saldırganlık, bağlanma problemleri, kontrol isteği, kekemelik, travmatik olaylar (taciz, ölüm, yas gibi), takıntılar, kaygı bozuklukları, ebeveyn boşanması, alt ıslatma, kaka kaçırma, kardeş kıskançlığı, duygusal problemler, çevreye uyum problemleri, okul problemleri gibi sorunları yaşayan çocuklarda uygulanabilmektedir. Terapi süreci, her çocuğun bireysel sürecine göre değişiklik göstermekle birlikte yaklaşık 18-20 seans arası sürebilmektedir.
Oyun Terapisi Nedir?
Oyun, çocukların kendilerini ifade edebilmesinin en doğal aracıdır. Oyun, çocukların iç dünyalarını gerçek dünya ile birleştirerek hayatı algılamasına yardım eder.
Oyununu terapi olarak kullanılabilmesi için sistematik bir yaklaşım gerekmektedir. Oyun terapisi diyebilmemiz için çocuk, oynadığı oyun ve oynanan oyuna eşlik eden terapist ve en önemlisi de terapistin sistemli bir yaklaşıma sahip olması gerekmektedir.
Terapist tarafından uygulanan bu sistemli yaklaşım, seans odasındaki deneyimlenen oyunlar aracılığıyla çocuğun iç dünyasında değişimlerine, dönüşümlerine ve onarımlarına yardımcı olur.
Oyun Terapisinde Ailenin Rolü ve Yaklaşımı Nasıl Olmalıdır?
Terapi sürecinde anne babalar çocukla yapılan görüşmelerden sonra aile görüşmeleri içerisinde çocuklarının iç dünyalarına yakından bakabilme ve çocuğun zorlandığı yerleri görebilme ve destekleyebilme imkanı bulurlar. Ebeveynler, çocuğun oyun terapisi seanslarında aktardığı aile içerisinden kaynaklanan veya çevreden gelen sorunlarla ilgili olumlu değişimi sağlamak için terapist ile yakın işbirliği içerisinde olmalıdır.
Oyun Terapisi Neden Önemlidir?
Oyun, çocuğun iç dünyasını gerçek dünyayla birleştirip hayatı algılamasına yol açmaktadır. Böylelikle, çocuk gerçek hayatı oyun içerisinde deneyimler ve kendisini dış dünyaya hazırlar. Oyun terapisinin çocuğa kazandırdıkları; çocuğun deneyimlerinden hissettiği olumsuz duyguların azalmasını sağlamak, travmasıyla, fobileriyle baş etmesine yardımcı olmak; hayat koşullarıma uyum sağlamak (boşanma, hastalıkla baş edebilme), okulda daha iyi uyumlu olabilmek, öğrenme ve çalışma becerilerini arttırmak; kişisel sinir ve agresyonu kontrol edebilmek…gibi. Bunlara ek olarak Oyun Terapisin iyileştirici etkilerinden şöyle bahsedebiliriz:
- Kendini ifade etme
- Yeterlilik ve özdenetim
- Benlik algısı
- Yaratıcı problem çözme
- Olumsuz duygulanımların sağaltılması
- Öz-güven gelişimi
- Baş etme becerilerinin gelişimi
2-12 yaş arasındaki çocuklarda görülen pek çok farklı durumlar için ‘Oyun Terapisi' uygulanmaktadır. Çocuklarda, saldırganlık, bağlanma problemleri, rekabet, kontrol isteği, kekemelik, travmatik olaylar (taciz, ölüm, yas gibi), takıntılar, kaygı bozuklukları, ebeveyn boşanması, alt ıslatma, kaka kaçırma, kardeş kıskançlığı, duygusal problemler, çevreye uyum problemleri, okul problemleri, davranış problemleri, yeme problemleri, uyku bozuklukları, özgüven sorunları, sosyal beceri ve iletişim sorunları ve kronik hastalığı olan çocuklarda hastalığa uyumlanma ve kabul aşamasında oyun terapisinin iyileştirici ve etkili gücünün sonuçları yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur.
Genellikle 2-12 yaş arasındaki çocuklara uygulanmaktadır.
Terapist, çocuğu empati ile dinler ve ona bunu gösterir. Derinden anlaşılıyor olmak ve bakış açısının anlaşıldığını bilmek çocuk için acı verici ve kabul edilmeyici hayat deneyimlerindeki en güçlü deneyim olur. Çocuklar için oyun terapisindeki ilişki daha önce deneyimlemedikleri, kendilerinin oldukları gibi kabul edildikleri ve korundukları yerdir. Terapist çocuğun davranışlarını anladığını ona anlatır ve saygı duyduğunu gösterir. Ancak, yalnızca güvenli ve kabul edildikleri bir ortam yeterli değildir. Aynı zamanda terapistin çocuğu terapötik bağ ile güvenli ilişkiyle sarması gerekmektedir.
Oyun Terapisinin kaç seans süreceği çocuğun yaşadığı soruna bağlı olarak değişmekle birlikte haftada bir planlanan oyun seanslarında yaklaşık olarak 18-20 seans sürmektedir. Oyun Terapi sürecinin ne kadar süreceği çocuğun sorununa dair ailenin yaklaşımı, çocuğun güncel ve geçmiş deneyimleri oldukça önemlidir.
Oyun, çocukların iç dünyalarını yansıtmalarının en kolay aracıdır. Çocuğun seçtiği oyuncak kelimeleri, oynama biçimi ise cümleleri olur. Bu süreçte, bu cümleleri anlayıp çocuğun içsel aktarımına destek olan terapisttir. Oyun terapisi diyebilmemiz için çocuk, oynadığı oyun ve oynanan oyuna eşlik eden terapist ve en önemlisi de terapistin sistemli bir yaklaşıma sahip olması gerekmektedir. Oyun aktivitelerinin yanında sözel ve sözel olmayan iletişim bu terapi seanslarında terapist tarafundan kullanılarak çocuğun süreci desteklenir.
Aileler için uygulanan Filial Terapisini buna örnek olarak gösterebiliriz. Aileler, çocukları ile aralarında olumlu etkileşimi geliştirmek, iletişim, başa çıkma ve problem çözme becerilerini geliştirmek için bir Oyun Terapisi modeli olan Filial Terapi ile birlikte Çocuk Merkezli Oyun Terapisini aile içi ilişkilerini güçlendirmek için psikoeğitimsel süreç ile birlikte öğrenebilirler.
Uzman Desteği Mi Arıyorsunuz?
Oyun Terapisinin Türleri
Oyun Terapisi, uyguladığı terapi ekolünde uzmanlaşmış, oyun terapisi eğitimini başarıyla tamamlamış olan psikologlar tarafından uygulanmaktadır. Bu alanda uzmanlaşan psikologlara Oyun Terapisti adı verilmektedir. Oyun Terapisi, ortaya çıktığı ilk günden itibaren birden fazla yaklaşımı barındırır. Terapistler, uzmanlaştıkları sistem ve ekolün getirdiği ilkeler ile çocukların getirdikleri bireysel ihtiyaçları için uygun ekoller ile sürece başlarlar. Oyun Terapisi uygulama alanlarından birkaç tanesi şöyledir:
- Çocuk Merkezli Oyun Terapisi
- Deneyimsel Oyun Terapisi
- Filial Oyun Terapisi
- Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi
Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin kökenleri Carl Rogers’ın (1951) Danışan Merkezli Terapisine dayanmaktadır. Virginia Axline (1969) tarafından da geliştiren bu yöntem ilk zamanlar yönlendirmesiz oyun terapisi olarak var olmuştur. Bu yöntemde çocuğa terapistten herhangi bir yönlendirme ve yönerge almadan kendisini seçtiği oyuncak ve kurduğu oyunlar ile ifade etmesini amaçlar. Başlıca hedef, çocuğa büyümesi, olgunlaşması, gelişmesi, kendisini yönlendirme ve kendini gerçekleştirmesi yolunda doğuştan gelen bir kapasitesi olduğunu keşfetmesine destek olmaktır. Bu keşif sırasında, terapist ve çocuk arasındaki terapötik ilişki oldukça önemlidir. Terapist tarafından çocuğa bir sorun olduğu veya sorunu düzeltmek yerine, çocukla güvenli birliktelikle olma süreci önemlidir. Oyun odasında çocuk liderdir, terapist çocuğun takipçisidir.
Deneyimsel Oyun Terapisi
Deneyimsel Oyun Terapisi (DOT), Byron Norton ve eşi Carol Norton tarafından geliştirilen yeni nesil oyun terapisi yöntemlerinden biridir. Bu yöntem, bir yaşantıyı temsil eden oyun türünü ele almakta ve 2 ile 12 yaş aralığındaki çocuklara uygulanmaktadır. Çocukların deneyimlerini ve duygusal durumlarını keşfetmelerine yardımcı olmak için oyunları kullanarak tasarlanmış bir terapi yöntemidir. Bu terapi yönteminde, çocuk terapiste ve kendisi rol ya da roller vererek oyun odasına deneyimlemek istediği yaşantıyı getirir. Bu yaşantılarının veya deneyimlemek istediği dünyanın temsilini oynar. DOT, çocukların içsel dünyalarını ifade etmelerine ve anlamalarına odaklanır.
Filial Oyun Terapisi
Filial Terapi, anne- babalara oyun yoluyla çocukla ilişkilerini güçlendirmeyi öğreten psikoeğitimseş bir yaklaşımdır. Filial terapi modeli, terapötik oyunu kullanarak aile içi ilişkileri güçlendirmeyi hedefler. 3-10 yaş arasındaki çocuklara ve ailelerine yardımcı olan gelişimsel bir oyun terapisi yaklaşımıdır. Hem normal gelişim gösteren, hem de duygusal, davranışsal ve gelişimsel güçlükleri olan çocuklar ile kullanılır. Terapi sürecinde ebeveynler çocuklarıyla özel oyun görüşmelerini nasıl yürüteceklerini öğrenme fırsatı bulurlar.Anne-baba ve çocuk ilişkisinde açıklığı ve güveni artırma hedeflediğinden hem önleyici hem de bir sorun varsa o sorunun çözümüne yardımcı olan bir terapi programıdır.
Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi
Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi (BDOT), bilişsel-davranışçı ilkeleri temel alır ve bu ilkeleri gelişimsel duyarlılıkla birleştirir. BDOT, çocuğun sorunlarının çözüm sürecine aktif katılımını ve çocuğun katılımıyla kontrol, uzmanlaşma, sorumluluk konularına işleyerek davranış değiştirme üzerine odaklanır. Diğer yöntemlere göre yönlendirilmiş ve yapılandırılmış bir terapi yöntemidir.Bilişsel davranışçı terapi, çocukları yetişkinler gibi düşünmeye itmekten daha çok çocukların en uygun şekilde davranmalarına yardım etmeye çalışır. Terapistin yapılandırdığı bu süreçte her seans için belirli hedefler oluşturulur.
