Dil, maruz kalınarak edinilir ve bir çocuğun anne karnından itibaren en fazla maruz kaldığı kişiler ailesidir. Dil edinimi için kritik bir aralık olan 0-5 yaşta çocuk ailesini çok fazla gözlemler ve onların yarattığı deneyim fırsatlarından yararlanır. Aynı ortamı paylaşma ve etkileşime girme süreleri düşünülünce aslında belli bir yaşa kadar çoğu şeyin aileden öğrenildiğini söyleyebiliriz. Bu sebeple çocuğunuz için önemli bir model olduğunuzu, neyi-nasıl yaptığınızı analiz ederek uygun şartlarda kendilerinin de bunları yapmaya çalışacağını unutmamalısınız.
Dil açısından bakarsak doğru ve kurallı bir dil kullanmak, çeşitli/zengin ortam deneyimlerini arttırarak bağlam farkındalığı oluşturmak ve olası uyaran çeşidini çoğaltmak ailenin yapabilecekleri arasında yer alır. Çocuğunuzu gündelik hayat akışına katmak ve bu sırada da onunla hep konuşmak gayet iyi bir yoldur bunun için.
Doğumdan itibaren çocuğunuzla gireceğiniz her türlü etkileşim hem pek çok çeşitteki beceriyi destekleyecek hem de aranızdaki bağı güçlendirecektir. Aynı zamanda teknoloji çağına doğmuş günümüz çocuklarını da ekran karşısında vakit geçirmektense sizinle olmaya teşvik edecektir. Bu oldukça önemlidir çünkü erken yaşta uzun süre ekran kullanımı çocuğu sadece tüketici rolünde tutar ve bu süreçte herhangi üretime ihtiyacı olmayan çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Çocuklarda Dil Gelişimi Hangi Yaşta Başlar?
İşitme sisteminin oluşumu anne karnında başlar ve 7. aya doğru iyice gelişir. Bu da aslında doğum öncesinde bile belirli ölçüde işitsel uyaran alabildiğimiz anlamına gelir. Dil de duyma yoluyla maruz kalınarak edinilir. Yani dil gelişimi anne karnında başlar ve ilerleyen süreçte de ömür boyunca devam eder. Ancak özellikle 0-5 yaşın dil gelişimi için kritik öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Dil Gelişimini Desteklemeye Yardımcı 9 Öneri
Kitap okuma ve canlandırmalar
İlk aylardan beri kitap okumak çocuğunuzun alacağı uyaran sayısı ve çeşidini oldukça artırır. Ayrıca doğru ve kurallı bir dil kullanımı için de örnek olur.okumalar sırasında sayfaları göstermeniz ve konuşmalar sırasında ses oynamaları yapmanız çocuğunuzun hem ilgisini çeker hem de alacağı uyaran çeşidini arttırarak girdilerin daha kalıcı olmasını sağlayacaktır. Herhangi bir girdinin birçok farklı yönünün aynı anda verilmesi kavramsal eşlemeyi de destekler. Aynı şekilde okuduğunuz kitabı veya spontane bir olayı canlandırmak da hem ilgiyi diri tutacak hem de bilginin kalıcılığını ve öğrenmeyi artıracaktır.
Yüz hizası ve göz teması
Doğumdan itibaren bebeğinizle aynı yüz hizasında konuşmak ve göz teması kurmak kelimeleri üretirken yaptığınız artikülatör hareketlerini takip etmesini sağlayacak ve bunları eşleştirerek taklit etmesini kolaylaştıracaktır. Ayrıca yine anlatıma uygun jest-mimikleri anlamlandırmasına da yardım edecektir.
Çokça ve hayatın her alanında konuşma
Kişinin en kalıcı ve sürdürülebilir öğrenimi, kendi deneyimiyle gerçekleşendir. Bu sebeple çocuğunuzu alabilecek en fazla çeşitte ortama sokmak, hayatın her noktasına katmak, ona görevler vermek ve bunları yaparken onunla maksimum seviyede konuşmak edinim sürecini kolaylaştıracak ve ranjını genişletecektir. Aynı zamanda çocuğun dağarcığını zenginleştirecek, kategorileştirmeyi sağlayacak ve bağlam-içerik uygunluğunu anlamasına yardım edecektir.
Etiketleme ve genişletmeler
Çocuk aynı anda gelen işitsel ve görsel uyaranı eşleyerek varlık-isim etiketlemesini yapar. Yani öğrenmesi etiketlemelerle olur. Bu sebeple adını söylediğiniz şeyi görseliyle de desteklemek veya çocuğunuzun halihazırda baktığı varlığın adını söyleyip onun hakkında konuşarak etiketlemeyi gerçekleştirmeniz gerekir.
Genişletme ise halihazırda konuşma çıktısı var olan çocuğunuzun söylemlerine eklemeler yapmanızdır. Genişletmeler sırasında onaylamalar ve revizeler yaparak çocuğunuza geribildirimler de verebilirsiniz.(örnek: -çocuk:Aaba, vığnn. -yetişkin:Evet, mavi araba gidiyor.) Böylece kelime dağarcığı genişler ve daha uzun yapılara geçişe yarar sağlanır.
Hareketleri seslendirme ve betimleme
Çevredeki olayları, kendi eylemlerinizi ve çocuğunuzun eylemlerini basit düzeyde fakat ayrıntılı olarak betimlerseniz etiketlemeyi kolaylaştırmış olursunuz. Ayrıca çocuğun o an ne yaşadığıyla ilgili yorumlama gücü ve farkındalığı artar. Burada ilgiyi arttırmak için yansıma sesler de kullanabilirsiniz.
Dinleyin ve fırsat verin
Çocuğunuza karşı sabırlı olmak, ona sıra ve üretim fırsatı vermek de çocuğun kendini güvende hissederek konuşma konusunda motive olmasında oldukça etkilidir.
Hatta onun için kendini ifade etme ve anlatım şansları yaratmak adına sabotaj stratejileri uygulayabilirsiniz. Böylece çocuk ifade edici becerileri kullanmak zorunda kalacak ve kendini daha iyi anlatabilmek için geliştirmeye çalışacaktır.
Karşılıksız bırakmamak ve teşvik etmek
Çocuğunuzun her türlü etkileşim çabasına karşılık vermelisiniz. Aksi takdirde çocuk yaptığı denemeler karşısında bir tepki/geri bildirim alamadığı için artık bu davranışları sönümlenecektir. Seslemelere verdiğiniz karşılıklar babıldamalara, babıldamalara verdiğiniz karşılıklar ilk sözcüklere ve onlar da alınan geri bildirimlere göre şekillenerek konuşmaya dönüşür. Bu sebeple hiçbir aşamada tepkisiz kalmamak çocuğu denemeye, öğrenmeye, üretime ve iletişimi sürdürmeye teşvik etmek için oldukça önemlidir.
Oyun oynamak
Çocuklar oyun adı altında aslında kendilerine eğlenceli ve küçük bir dünya simülasyonu yaratarak hayatı öğrenmeye çalışır. Yaşına uygun şekilde geliştirmeler yaparak çocuğunuzla oynayacağınız etkileşimli oyunlar, onun gözünden bakabilmenizi sağlarken ilginin korunduğu ve sınırsız çeşide uyarlayabileceğiniz öğretim ortamları yaratır. Bu sayede kendiliğinden birçok bilişsel ve motor beceriyi çalışmış/geliştirmiş olursunuz. Kuracağınız farklı bağlamlar ve buna uygun konuşmalar dil gelişimi için önemli rol oynar.
İlgi alanlarına yönelik stratejiler izlemek
Bazen gerekli yöntemleri uygularken çocuğunuz size karşı çok kayıtsız kalıyor ve bir türlü dikkatini çekemiyorsunuz gibi gelebilir. Bu noktada pes etmemeli ve sabırla denemeye devam etmelisiniz.
Yöntemlerinizi güncelleyebilir, materyallerinizi/içeriklerinizi çocuğunuzun ilgisine yönelik seçerek etkileşimi onlar üzerinden kurmaya çalışabilirsiniz. Farklı farklı stratejiler deneyerek motivasyonu sürdürebilir, ödüller ve pekiştireçlerle destekleyebilirsiniz.
Dil Gelişiminde Olası Problem Belirtileri Nelerdir?
- 0-6 ayda: Çevre seslere tepki vermiyorsa,
- 6-12 ayda: Babıldamaları yok ve yetişkini taklit etmeye çalışmıyorsa, jest-mimik-işaret kullanımı yoksa,
- 1-2 yaşta: 50 kelimeden az üretimi varsa, 2 kelimeli cümle aşamasına geçemediyse, basit komutları anlayıp uygulayamıyorsa,
- 2-3 yaşta: 100 kelimeden az üretimi var ve anlaşılırlığı %50’den azsa, ardıl yönergeleri uygulayamıyorsa,
- 4-5 yaşta: Basit sorulara cevap veremiyorsa, varlıkların işlevlerine hakim değilse, anlaşılırlığı %100 değilse, çevreyle etkileşim kurmaktansa tek başına oynamayı tercih ediyorsa,
Bunlar haricinde her yaş aralığı için algısal beceriler (alıcı dil) ve sözel olmayan üretimlerde (jest-mimik-işaret) çok başarılı olsa da herhangi konuşma çıktısı yoksa, bir dil ve konuşma terapistine başvurarak çocuğunuzun dil edinimi sürecini değerlendirmeli ve takibe almalısınız.
Her türlü beceri birbiriyle ilişkili olduğu ve belirli bir kazanım sırasını takip ettiği için kaybı en az seviyede tutmak adına erken müdahale çok önemlidir. Bu sebeple eğer çocuğunuzda olası belirtileri gözlemliyorsanız zamana bırakmak yerine bir uzmandan yardım almak kritik rol oynar.
